19 Mayıs 2013 Pazar

Gökyüzü Neden Mavidir?


“Gökyüzü neden mavi?” sorusu benim cevabını hayat boyu unutmayacağım sorulardan biridir. Neden mi? Çünkü doktora yeterlik sınavımındaki sınav sorularımdan biriydi. Bu sorunun cevabı çok basit: Rayleigh Saçılması. Güneş, gözümüzün görebildiği veya göremediği kırmızıdan mora kadar değişen birçok dalga boyunda ışık yansıtır. Kırmızı ve turuncu gibi renkler atmosferden süzülerek yeryüzüne gelir. Güneşten gelen ışınlar, atmosfere ulaştığında gaz molekülleri ve taneciklerle çarpışırlar. Çarpışma sırasında güneş ışığındaki kısa dalga boylu renkler gaz molekülleri tarafından daha çok absorplanır ve etrafa saçılmaya başlar. Gaz moleküllerinden daha uzun dalga boyuna sahip olanlarda ise absorplanma daha az olduğu için molekülün içinden geçer. Saçılmanın gerçekleşebilmesi için dalga boyu uzun olan renklerin daha büyük moleküllerle çarpışması gerekmektedir. Kısa dalga boyuna sahip iki renk vardır: mavi ve mor. Fakat gözümüz mavi renge daha hassas olduğu için gökyüzünü mavi görürüz.

Asit Yağmuru


Günümüzün en önemli çevre problemlerinden biri de asit yağmurlarıdır. Peki, nedir bu yağmuru? Asit yağmuru, fosil yakıtlarının yakılmasıyla oluşur. Endüstriyel faaliyetlerin ve enerji kullanımının yoğun olduğu bölgelerde kömür ve petrol gibi fosil yakıtları yakıldığı zaman azot ve kükürt gazı açığa çıkar. Bu gazlar daha sonra atmosferdeki su buharıyla tepkimeye girer ve sülfürik asit/nitrik asit oluşur. Kimyasal reaksiyon sonucu oluşan asitler, kar, yağmur, çiğ ve sis gibi doğal olaylar yardımıyla yeryüzüne düşer. Yağmur suyunun pH’ı normalde 5.6’dır. Eğer bu değerin altında yağış gerçekleşirse asit yağmuru oluşmuş demektir.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Sularda Sertlik

Günümüzde içtiğimiz suyun kalitesi çok önemlidir. İçilen suyun kalitesi, sertlik ile anlaşılır. Suyun içerdiği alkali metal tuzların dışındaki bütün metal tuzlarının suya sertlik verdiği kabul edilir; fakat kalsiyum ve magnezyum iyonlarının tuzları, miktarsal olarak diğerlerine göre çok daha fazla olduğundan bu iki iyon üzerinden sertlik hesaplanır. Sertlik, sabunun köpürmesini önleyen bir özelliktir.

Sertlik, geçici ve kalıcı olmak üzere ikiye ayrılır. Geçici sertlik, bikarbonat iyonu yüzünden oluşur ve ısıtıldığı zaman geçici sertlik iyileştirilir. Diğer taraftan metal iyonlarının, klor, sülfat, nitrat ve karbonat iyonlarıyla oluşturduğu bileşikler suya kalıcı sertlik vermektedir. Kalıcı sertliği ortadan kaldırmak için çeşitli yöntemler uygulanmaktadır.

29 Nisan 2013 Pazartesi

Gelişen Dünya ve Kimya

Günümüzde kimya sadece kendi dalında değil; biyokimya, tıp, mühendislik ve ziraat dallarında da gereklidir. Kimya insanın merak ettiği ve uğraştığı birçok alanla ilgili olduğu için merkezi bir bilimdir. Bilimsel araştırmalar sonucu sürekli gelişen kimya günümüz dünyasında en önemli uygulama alanı bulan temel bilimdir. Bu sayede değişik teknolojilerde kullanılan yeni yöntemler geliştirilmektedir.

Kimyada durgunluk yoktur; hep bir gelişme vardır. Laboratuvar çalışmalarında yeni keşfedilen buluşlar bizi değişik dünyalara götürür. Modern teknoloji yeni maddeleri gerektirdiği için kimyacıların da bu maddelerin üretimi için yeni yöntemler geliştirmesi ve sahip oldukları bilgi birikimleri ile orantılı olarak hızla gelişen bu çağda kendilerine önemli bir yer bulmaları gerekmektedir. Bir yarış halinde sürdürülen bilimsel araştırmalar ve bunun sonucunda hızla gelişen bilim sayesinde insanoğlu merak ettiği sorulara yanıt aramakta ve değişik metotlar üretmektedir.